Tabiiki yaşayacağız bu hayatı sindire sindire... Güneş doğuşuyla hergün yeniden başlayıp, umutlarımızın peşinde sürükleneceğiz...
Tekrar tekrar gidip aynı yollardan, kalbimiz kırılsada, gözümüz yaşlansada seveceğiz, sevileceğiz...
Tabiiki hayatı bırakmayacağız hiç bir zaman...
Yolumuza ne çıkarsa çıksın, nefes aldığımız sürece, görebildiğimiz sürece, tutabildiğimiz sürece saçlarından gökyüzünün...
Baharla yeniden canlanıp, yaz aylarında tadını çıkarıp yaşamanın, sonbaharda alıp başımızı gitmek isteyeceğiz yine...
Canımızı yaksada, gözümüzü acıtsa da, yolumuza çıksada bir çift siyah göz her yerden tabiiki devam edeceğiz herşeye...
Bitene tek bu yol, solana dek bütün güller, savrulup kaybolana dek rüzgarların önünde, toz bulutu ve zerrecik olana dek durmayacağız..
Sevmeye, ölüme, gülmeye, hüzüne her zaman açık olacak kapımız...
Hepsi bizim olacak, hepsi dolduracak içimizi, hiç bitmeyecek, hiç durmayacak....
Yollarımız nereye çıkarsa çıksın, nerede şekillenmişse yaşamımız, hangi gökyüzü bize bakıyorsa, hangi toprağa dokunuyorsa ayaklarımız, hangi ağacın dalından tutuyorsa parmaklarımız, hangi gözlere bakabiliyorsa gözlerimiz onu tutup çekeceğiz içimize... Nefes gibi, hava gibi...
Soluk alabildiğimiz sürece bırakmak yok...
Ağlamaksa ağlamak, acıysa acı, sevinçse sevinç, mutluluksa mutluluk, gözyaşıysa gözyaşı.. Neyse payımıza düşen bu hayattan ucundan tutup bırakmayacağız... O bize ait, o bizim çünkü...
Hayat hiç bırakılırmı, tabii ki devam...((((HAYAT NE BAYAT:p)))